19 Ocak 2015 Pazartesi

Bu aralar...

Bir bu aralar biz postu ile karşınızdayız sayın seyirciler. Yine bol gezmeli bir hafta geçirmişiz. Bumbo koltuğumuzdan çok memnunum gerçekten. Mamalarını da veriyorum böyle bolca oturup oyunda oynuyor paşam.



Bol gülücüklü yatak pozlarımız bu ara favorimiz.












1 yıllık Adım adım üyeliğimiz sona ermeye yakın yetkililer aradılar. Aslında niyetim devam etmemekti ama telefondaki kişi öyle bir kandırdı ki beni bu defa 1 buçuk yıllık üyeliğe tamam demişim bile. Bu fotoğrafta şimdiye kadar aldığımız en iyi kutu. Keçeden bir kutu ham ahşaptan mobilyaları var. Ve kitapta ki diğer etkinliklerde kullanmak üzere çeşitli ipler kağıtlar vs.






Kitapta ki etkinliklerden biri aile ağacıydı biz bunu kitabın üzerinde yapmadık Naz'ın dolabının üzerine uyguladık. Naz her geleni oda ziyaretlerine zorlaması için yeni bahanesi oldu:))







Hafta sonu Naz'ı Çorlu'ya anneli oyun grubuna götürdüm amacım okula alışması. En çokta yaşıtları ile kaynaşmasıydı ama maalesef peşimden ayrılmadı kendisi.








Yanlız öğretmen olmamdan mı kaynaklı yoksa bizim haftamızda gerçekten mi özensiz davrandılar bilmiyorum, yapılan işleri o gün okulda beğenmedim. 1 saat top havuzu ve oyuncaklarla oynattılar. Birer kurabiye ve su ikram ettiler. Verdiler elimize oyun hamurlarını ve müzik açıp dans ettirdiler. Hiç bir yönlendirme, bir grup oyunu ya da birlikte bir şarkı öğretme gibi çabalarından en azından birini yapmalarını beklerdim. Sadece serbest oyun oynandı o kadar. 


Eve gelen bir kargo kolisi bu haftanın kurtarıcı oyuncağı oldu bizim için.




Hafta sonları yapmaktan en zevk aldığımız şey kırlara, ormanlara gitmek. Havalar soğukta olsa kendimize bir yer buluyoruz. Bu haftasonu iki günümüzü önceki haftasonu 1 günümüzü böyle yerlerde gezindik. Bu haftasonu 1 gün özelikle Uras uyusun diye çıktık gerçi. Uyumadan gidip geldik ve bütün yol mızırdandı ağladı durdu açıkçası çok yorucuydu bu kısmı. Altta ki foroğrafta önceki haftadan kalan bir kare.



 Anneananem ve teyzem Edirne'de okuyan kuzenimin yanındaydılar bu hafta. Her gün konuşup fotoğraf paylaşıp duruyorduk. Uras uzun yolda ağladığı için yola çıkmaya cesaretim yoktu ama fotoğrafları görünce dayanamadım annem ve çocuklarla atladık bizde Edirne'ye gittik 2 gün misafiri olduk Elif'in. Kız kıza çok güzel vakit geçirdik.





Naz'a bir oyun evi bulduk çok sevdi.









Döndüğümüz gün Naz pasta yapmak istedi birlikte pasta tabanlarını kullanıp ev yapımı puding ile çok güzel bir pasta yaptık.


 

Bu haftalık bu kadar. Esen kalın....

15 Ocak 2015 Perşembe

Naz'ın çişle imtihanı..

Naz çok erken konuşan bir çocuk oldu bir yaşıındayken 60 kelime kadar söyleyebiliyordu. 15 aylıkken renkleri tanıyabiliyordu. 18 aylıkken birden ona kadar sayabiliyordu. Zaman zaman zeka pırıltıları beni öyle şaşırttı ki acaba üstün zekalı bir çocuğum mu var diye düşündüm. Şuan aynı şeyleri düşünmüyorum tabi. Bence sadece parlak bir zekası var. Bu gelişim yaşamının her anında ne yazık ki aynı şelikde vuku bulmadı. 18 aylıkken az çok çiş yaptım gibi şeyler söyüyordu. Ama ben bu konunun  üzerine gitmedim. Aldığımız eğitim çocukların tuvalet eğitiminde zorlamacı tututmların onu daha kötü bir hale getirebileceğini öğrendik. Sonra da zorlu geçen bir hamilelikte açıkçası bu eğitimi vermek istemedim. Ağır kaldırmak bile yasaktı. Bu işi annemin üzerine de yıkmak istemedim. Her işimi kendim yapmak isterim. Sonra Uras doğdu kardeşine uyum sağlamasını bekledim. Bir yerlerde ilk 2 ayın kardeşe alışmak için önemli bir zaman olduğu bu zamanda uyku eğitimi bile vermenin uygun olmadığını okumuştum. 2. ayı dolar dolmaz eğitime başladım. İtiraf etmek gerekirse bebeği ziyarete her gelenin aaa sen hala altına mı yapıyorsun gibi sözleri de beni psikolojik olarak köşeye sıkıştırdı sanırım.Ve Uras iki aylık olur olmaz ilk girişimimizi yaptık. Ama bu girişim ne yazık ki hüsranla sonuçlandı. Ve yine itiraf etmek gerekirse çok sert davrandım. Niye böyle yaptım derseniz tabi ki bahanelerim var. Daha 2. çocuğa gerçek anlamda ben bile  alışamamışken Naz'dan böyle bir şey beklemek ne büyük aptallıkmış. Şimdi anlıyorum bunu ama inanın bu yaşlarda 2 çocuğu büyütmek şimdiye kadar beni çok yordu ve yıprattı. Anneciğim de olmasaydı sanırım çok daha farklı bir yere giderdi her şey. Naz çişini altına yaptıkça kızdım. İlk bir kaç gün yapmadım tabi ama çok çabuk tükendi sabrım.15 gün kadar Naz'da hiçbir değişiklik olmadı. Hatta bir gün şöyle bir konuşma geçti aramızda.

Naz çişini altına yapar:
Anne Naz'ı temizlemek için banyoya götürür. Naz annesinin sessiz kaldığını görünce ona şu sözleri söyler:Anne kızmamaya mı karar verdin?

Bir tokat gibi çarptı bu sözler bana. Hemen beze geri döndük.
Bu arada naz bezini vermek hiç istemiyordu. Hatta hamile iken karnımı bile tekmelemişliği vardır. Zar zor yatırıyordum.  En son çareyi uykularında bezini değiştirmekte bulmuştum. Kaka da altında uzun süre kalınca çok feci pişik oldu. Gel bırakalım bezi deyip öyle başladık maceraya hatta. Ama şartlar olgunlaşmadan başlamanın hata olduğunu görünce bezi tekrar bağladık.

Ve yine pişik olunca Uras  4 ayını doldurduktan sonra  hafif bir şekilde tekrardan denemeye başladık. Nasıl hafif derseniz; mesela öğlen uykusuna yatarken bağladığımız bezi çok uzun süre almadık.  Çişini 1 kere tuvalete yapınca çilolata ile onu ödüllendirdik falan.  Şimdi Uras 6 buçuk aylık artık ve Naz çişim geldi diyor ve tuvalete gidiyoruz. Önceleri sadece çişini tuvalete yaptı artık kakasını da yapıyor . Ve sifona basarken güle güle kakalar direk onları uğurluyor:)) Hatta evdeki büyükleri de kakasına bakmaya davet ediyor. Baaak ben nasıl kaka yaptım diye. aferin bekliyor:) Evde misafir varsa söyle anne alkışlasınlar diyor. Bunlar hep bizim onu alıştırmak için yaptığımız şeyler artık yapmıyoruz. Ama zaman zaman o isteyince yapıyoruz tabi.:)) Arada kazalar oluyor oyuna dalınca ama genele anlamda düzelttik.

Yine bir diyalog var paylaşmak isterim. Anneannesi Nazcım niye altına yaptın ben üzüldüm deyince Naz'dan şu yanıt gelir. Olur öyle kazalar arada.:))

 Gece ve gündüz uykularında bağlıyorum hala. Şimdiden sonra yavaş yavaş onu da halletmeyi düşünüyorum.

İlk denememizde geceyle birlikte  denemiştik. Gündüz yapmadığı çişi gece kaldırdığımızda gözleri kapalı bir halde yapıyordu. İnşallah zamanla sonra geceyi de halledeceğiz. Ama ben bu kadarına bile çok seviniyorum çünkü bu kadarı bile benim inatçı kızım için büyük başarı.

Çokta fifi Naz
.(internette gözlerini böyle yapmış bir kız çocuğu var ona benzetiyorum Naz'ın bu halini)

9 Ocak 2015 Cuma

Bu aralar...


Sık sık yapacağımı düşündüğüm yazı dizisinin ilki postu olsun bu.
Yeni bir yıla gireli 9 gün olmuş bile. Biz bu sene de yeni yıla ailemizle girdik. Yavaş yavaş ritüele dönen hadiselerden biri de bu yeni yıl yemeği. Tabi ki bizim evde. Annem-babam,evlatlarım, eşim ve onun anne babası bu sene sadece kardeşlerinden biri ile yedik geleneksel yeni yıl yemeğimizi. maalesef hiç fotoğrafımız yok. O gece elektrikler sıkça kesildi. Hatta yemeğin büyük bir kısmını zorunlu olarak mum ışığında yedik. Sonrasın da 12den önce uyudu sıpalarım. Bizde telsizi elimize alıp karşı komşumuza geçtik ve 4 e kadar güzel vakit geçirdik. Çocukların bu durumdan haberi olmadığından mıdır nedir sabah erkenden kalktılar.:)) Şaka tabi Uras erkenden uyandı. Az biraz vakit geçirdik sonra tekrar uyuttu sıpam beni sağ olsun.Çok güzel bir uyku çekebildim. Maalesef 6 aydır hasfretim uykuya. Çok seviyorum uyumayı ama oğlum hala 3 saatte bir emmek için kalkıyor.
Ya bu ne şimdi daldan dala. Uykusuzluk içimde çok büyük yara da sanırım  lafı hep oraya getiriyorum.
o gece ye ait fotoğraf yok ama o gün Nazoşla çıktık  karda çok güzel vakit geçirdik. Bu nazın gerçek anlamda ilk karla tanışması idi. Zira son 3 yıldır böyle kar hiç yağmamıştı. Çok eğlendik. Uras da anneannesinin kucağında bizi camdan izledi. (pek bizi fark ettiğini sanmıyorum ama Naz onun pencerede olduğunu gördü en azından) evden havucumuzu düğmemizi aldık çıktık. Hızlıca bir kardan adam yaptık. Üşüyüp hasta olmayı hiç istemeyiz sonuçta.



işte hazırız.



Bu da Naz'ın ilk kardan adamı 


selfie yapmadan olur mu hiç.


Hadi karlara yat annecim fotoğrafını çekeyim dedim. İlk önce böyle put gibi durdu.
sonra azıcık kolalrını falan aç deyince altta ki poz geldi.




Yeni yıldan nerdeyse 1 ay önce süsledik ağacımızı.  Naz sürekli süsleri ağaçtan indirmeye başlayınca el altından kaldırmanın iyi olacağını düşündüm.  Bu yıl ilk berabar geçirdikleri yeniyıldı ve ilk fotoğraf anneleri tarafından zevkle çekildi.


Uras'ın bu şaşkın hallerini çok seviyorum





yakışıklı oğlum, gülüşüne kurban


sanki poz ver demişiz de ellerini bağlıyor.





aa apla yanıyo bu ağaç:P





Aşağıda bir sürü bu aralar biz fotoğrafı var. Şimdilik bizden bu kadar. Öpüyoruz sizleri...


Bir yatak sefası

Her bebeğin bir çıplak fotoğrafı olmalı değil mi?



:Mutfak masasının gülleri 


Uras ablasını dinlerken


6 ay doktor kontrolümüz




Doruk abiyle biz..


Sabah şekerleri


Naz ve sanatsal çalışmaları